Dünyayı En İyi Besin Maddesi

          

         Ülkemizde fazla bilinmediği için az tüketilen fakat insan vücudu için tüm gerekli besin maddelerini barındıran bir tahıl ürünür. Tam anlamıyla bir vitamin deposudur. Binlerce yıldır yapılmasına rağmen ülkemizde pek yaygın olmayan ancak çiftçiler için hem karlı hemde ülkemize ciddi katkılar sağlayacak  bir yatırım ürünüdür.

         Bahsettiğimiz ürün kinoa'dır. ABD ve Avrupa ülkelerinde yaygın olarak tüketilen kinoa az tüketilmesi halinde bile insan vücudunun duyduğu tüm amino asitleri içerir. İnsan vücuduna faydaları saymakla bitmeyen bu ürün gelişmiş ülkelerinde tarımın ana kaynağını oluşturmaktadır.

         Ülkemizde az üretildiği için üretim tüketimi karşılayamaktadır bu yüzden sadece lüks restaurantlarda tüketilmekte ve ayrıca elit insanların tüketimini karşılamaktadır. Ülkemize ciddi katkılar sağlayacak olan kinoa her türlü iklim koşullarına uyum sağlamasına rağmen çiftçinin bu konuda bilgisi olmamamsından dolayı üretim yok denecek kadar azdır. 

          Tarımda yetiştirilen ürünlerden kat kat faydalı ve bir o kadar da kar sağlayan kinoa çiftçilerin vazgeçilmez üretim ürünleri arasında olmasını sağlayacak muhteşem bir potansiyele sahip bir tahıl ürünüdür. kinoa'ya 35 derceden -5 dereceye kadar inebilen sıcaklıklara dayanıklı deniz seviyesinden başlayarak 4000 metre kadar yükseklikte yetişebilen hem kuru tarım hemde sulu tarım olarak yapılabilen bir potansiyele sahiptir.

            -Vitamin ve mineral açısından çok zengindir.

            -A,  B,  C,  D,   ve   K vitaminlerini içerir.

            -Kalsiyom, demir, çinko, magnezyum ve fosfur içerir.

            -Kinoa'da bulunan lif kabızlığa iyi gelir.

            -Diyabet ve tansiyona iyi gelir.

            -Damarları rahatlattığı için migrene iyi gelir.

            -Fazla tüketilmesi halinde hemoroide karşı koruma sağlar.

        İnsan sağlığına faydaları saymakla bitmeyen kinoa dünyanın temel tüketim kaynağını oluşturan pirinç ve buğdaydan iki kat fazla protein içerir. Bitkisel gıdalar arasında en yüksek protein içeriğine sahip olduğu için süper besin olarakta adlandırılmaktadır.

Göç Ve Nedenleri (Dış Göçler)

           Dünyanın bir çok yerinde farklı noktalarda  göç krizi yaşanmaktadır. birinci ve ikinci dünya savaşından sonra toprakların değişmesi sınırların alt üst olması, hem kültür açısından hem de etnik köken açısından farlı milletlerin bir arada yaşamasına sebep olmuştur, ancak en önemlisi işgal edilen ülkeler ekonomik açısından çok zayıf durumda bırakılmıştır. Buda beraberin da kendine yetinemeyen zayıf ülkelerin farlı arayışlara girmesine sebep olmuştur.

                                    

        21. yüzyılda sosyal yaşamın üst sevilerde olması ve yaşam standartlarının iyi olması başta Arap ülkeleri  olmak üzere fakir ülkelerin daha iyi bir yaşam hayal etmeleri ile birlikte ekonomisi iyi olan ülkelere göç kaçınılmaz hale gelmiştir.

       Özelikle Arap ülkelerindeki savaş mağdurlarının kendileri için güvenli ve yaşanabilir bir sığınak aramaları, ayrıca hem demokrasi hemde özgürlüğün korunduğu Avrupa ülkelerine göç etmeleri birinci tercih sebepleridir.

                                      

   .

    

            İnsanların bilinçlenmesiyle birlikte hem kaliteli bir yaşam arzusu hemde geleceği güvence altına almak amacıyla mağdur olan milletlerin göç etmesine sebep olmuştur. Bu da yakın gelecekte dünyada özellikle Avrupa ülkelerine yoğun bir göç yaşanmasına sebep olacaktır.

            

Adıyaman Şirin Aqua Park

                                   

        ADIYAMANA YENİLİK VE ŞENLİK GETİREN HAVUZLARDAN BİRİ OLAN AQUA PARK GÜNCEL YENİLİKLERLE HALKIN HİZMETİNE AÇILMIŞTIR

 

  

       ADIYAMANLILAR İÇİN BİR EĞLENCE MERKEZİ HALİNE GELEN AQUA PARK 

YAZIN TATİL HAVASINI ANDIRAN TATİL YÖRELERİNİ ARATMAYAN YEPYENİ FIRSATLARLA HALKIN HİZMETİNDE

                                       

  adres : altınşehir bitişiği adıyaman

                                                                     

Deve kuşu Özelliği ve yumurtasının faydaları

   

          Deve kuşu uzun ömürlü olarak bilinen bir kuş türüdür. Yaklaşık 70 sene yaşarlar. Yumurtalarındaki zengin kalori ile insanların vazgeçilmez vitamin depolarından biridir. 

          Yumurtaları tavuk yumurtalarının yaklaşık 20 katıdır. Bir tavuk yumurtasında 80 kalori bulunurken deve kuşu yumurtalarında bulunan kalori miktarı yaklaşık 2000 dir. Ayrıca içeriğinde calsiyom fosfor vitamin A ve folsik asit barındırırıyor. 

          

 

         Ortalama bir deve kuşu 50 sene yumurtlar ve yumurtalarının fiyatı 50 liradan alıcı buluyor. Günümüzde deve kuşu çiftliklerinin kısıtlı olmasından dolayı talebi karşılayamamaktadır. Ayrıca karlı bir yatırım olarak düşünülmektedir

       Deve kuşunun en önemli özelliği eti ile beslenen kişilerin vücut direncini artırır ve kasların hareket etmesini sağlar ayrıca hareketsiz kalan organlara masaj görevi yaptırarak insanların felçlik geçirme oranını önemli ölçüde azaltmaktadır.

  

Dünyanın En Güzel Manzarası

           
        Dünyanın en güzel manzaralarından biri olan preachers kayalıkları Norveç'te bulunuyor. Manzarasıyla ziyaretçileri büyüleyen muazzam duruşuyla adeta ziyaretçileri  hayal dünyasına götüren ve yaratıcının kusursuz yaratığı bir şaheser.
       

      

preachers kayalıkları       

Türkiye de Kazanç Getiren İş Fırsatı (Tavşan Çiftliği)

        Türkiye de çok nadir yapılan hatta üretimi yok denecek kadar az olan işlerden biri de tavşan çiftliğidir. Yüksek kar marjı ile gözde işlerden biri haline gelebilecek ender üretim türlerinden biridir.

        Tavşanlar senede en az iki defa yavru yapar. Her seferinde yaklaşık on tane yavru dünyaya getirirler. Sağlıklı bir bakım neticesinde yavruların ziyan olma olasılığı yok denecek kadar azdır.

        Özellikle otçul hayvanlar olan tavşanlar, yeşilliğin bol olduğu dönemlerde pek masrafı olmayan ayrıca dere kenarları ve yeşilliğin bol olduğu yerlerde üreticisini pek masrafa sokmayan ender üretim türlerinden biridir.

         Türkiye de çok nadir yapıldığı için ve ayrıca piyasaya hakim olan bir işletme yada çiftlik üreticisi olmadığı için iç piyasaya rahatlıkla hakim olabileceğiniz ve bu anlamda ciddi kazançlar elde edeceğiniz ender üretim türlerinden biridir.

     

                                                                          

ŞİİR( VATAN İÇİN)

                                     VATAN İÇİN

                Ey ülkem! vuslat vurmuş keder olmuş bağrında
                Ya Rab ne güneşler batıyor gencecik baharında
                Ta uzaklardan ses ver, mutluluk diyarında
                Ülkem için yaşarım şehitlik makamında
                Bir can değil bin can feda eder uğruna

                Ey Ya Rab dünyam zindan bağrım yanık olsa da
                Düşmana korku salar, mezarımda olsam da
                Dünyayı dar ederim, bu vatanı bozan da
                Mahşere bırakmam ölü olsam mezar da
                Bir can değil bin can feda eder uğruna

Osmanlı Gücü ( Almanların Osmanlıya İmdat Çağrısı)

           

              19. yüzyılda Almanya'nın mülheim şehrinin ortasında Ren Nehri geçiyordu nehrin bir yakasında Almanlar diğer yakasında Fransızlar yaşıyordu. Fransızlar her sene nehrin Almanlarda'ki kısmına geçip Almanların mahsulünü toplayıp götürüyorlardı.

           O sırada birliğini tamamlayamayan Almanlar bu durum karşısında direnemiyorlardı. Her sene böyle olunca Almanlar çareyi Osmanlı sultanına yazıp imdat istemekte bulurlar.

              Mektupta şöyle denmektedir;

             Fransızlar her sene mahsulümüzü elimizden alıyorlar. Siz ki dünyaya adalet dağıtan bir imparatorluğun Sultanı İslamiyetin de halifesisiniz. Bizi şu zulümden kurtarın asker gönderin. Ürünlerimizi bu sene kendimiz toplayalım.

             Çöküş faslına girildiği bir döneme denk gelen yardım isteğini inceleyen Padişah asker göndermeyi gerekli görmez. Yalnızca asker elbisesi göndermeyi kafi bulur ve bir mektupla beraber içi asker elbisesi dolu üç çuval gönderir.

                  Şaşkına dönen Almanlar çuvalı alıp mektubu okurlar.

              Fransızlar korkak adamlardır. Onlara yeniçeri göndermemize gerek yoktur. Yeniçerimizin kıyafetini görmeleri kafidir.

             Çuval içindeki Osmanlı askerlerinin elbiselerini adamlarınıza giydirin mahsul zamanı nehrin  görülecek yerlerinde dolaştırın. Karşıdan gören Fransızlar  için bu yeter.

              Bağ bahçe sahipleri hemen Osmanlı askerlerinin kıyafetlerini kapışırlar. Hasat vakti büyük bir heyecanla yeniçeri kıyafetleriyle nehir kıyısında dolaşmaya başlarlar.

               Ertesi gün karşıdan gelen haber Almanları sevinç çığlıkları atmalarına sebep olur.

              Osmanlılarda imdat geldiğini düşünen Fransızlar korkudan köylerini terk ederek iç kısımlara doğru  kaçarlar. ''Mahsulünüzü rahatça toplayabilirsiniz. Zulüm sona ermiştir.''

               Bu olay mülheimlilerin gönülerinde taht kurmuştur.'' Giydikleri yeniçeri kıyafetlerini  daha sonra mülheime bağlı karlsruhe müzesine koyup ziyarete açarlar.

               Şehrin en yüksek binasına da Osmanlı bayrağı asarlar ayrıca halen olayın yıl dönümünde de şehirde bir karnaval düzenlenip hadiseyi temsilen kutlarlar.

          

Bir İnanç Hikayesi

                   Başarmanın temel unsuru hepimizin bildiği gibi inanmaktır. İnanç ise azimle çalışmanın temel anahtarıdır. Anlatacağım olay tamamen gerçektir hayal ürünü değildir. sizi sıkmadan lafı fazla uzatmadan konuya girmek istiyorum.
                   Bir zamanlar köyde yaşayan kendi halinde evli bir adam varmış. Tertemiz duyguları ile ibadet eden hiç kimseye  zararı olmayan ender insanlardan biridir diyebileceğimiz bir kişiliğe sahiptir. vahhap her gün camiye gider namazını kılar sonrada eve dönerdi. Ancak cami ile evleri arasında nehir var her gün nehri dolanıp camiye giderdi; fakat yol çok uzun olduğu için saatlerini yolda geçirirdi. bir gün imam cuma hutbesinde insan gönülden isterse her şeyin üstesinden gelebileceğini başarının temel unsuru inanmaktan geçtiğini söyler. Adam bu lafı unutmaz. Tabi adam her gün dünyanın yolunu katederek camiye gider bir gün bu böyle olmaz buna çare bulmam lazım der nehri geçmeye karar verir. Nehrin kıyısına gelir ve gönülden inanarak nehre girer ve batmadan nehrin üstünden karşıya geçer. Bu durumu eşine anlatır. imamın dediğini yaptım ve nehirden karşıya geçtim der. Eşi şaşırır ve bunu söyleyen imam ne büyük zattır der imamı bir gün yemeğe davet etmesini söyler Adam imamı davet eder imam kabul eder. Nehrin kıyısına gelirler adam nehre ayak basar karşıya geçmeye başlar fakat imam gelmez orada bekler.
            Neden gelmiyorsun?
            İmam; gelemem der
            Adam; hani insan gönülden inanırsa her şeyin üstesinden gelebilir diyen sendin?
            İmam; söylemiş olabilirim fakat senin inandığın gibi inanmadım der ve geçemez.,
           Bu olayı anlatmamın temel nedeni karmaşık bir dünyada yaşıyoruz ve her şeye riskle bakıyoruz tabi ki risk almadan kazanmak yada başarmak kolay değildir fakat bu durumlar yapacağımız işlerde sürekli bir engel teşkil etmektedir. İşte bu engelleri aşmanın temel unsuru İNANMAKTAN geçer.